HİJYEN VE KORUYUCU TIP HASTALIKLARI ÖNLER

GRİPTEN KORKMAK DEĞİL, KORUNMAK ÖNEMLİDİR VE KORUNMAK MÜMKÜNDÜR.
24 Eylül 2020
KORUYUCU ECZACILIK
24 Eylül 2020

Türkiye’de 2014 verilerine göre yılda 800 milyon muayene ve 90 milyar lira sağlık harcaması yapıldı. Bu rakamlara ne Doktor yetişebilir, ne de Devletin bütçesi yeter. Eğer hastalıkları önlemez isek bu rakamlar daha da artarak gidecektir.

Türkiye’de 2014 verilerine göre yılda 800 milyon muayene ve 90 milyar lira sağlık harcaması yapıldı.

Bu rakamlara ne Doktor yetişebilir, ne de Devletin bütçesi yeter.

Eğer hastalıkları önlemez isek bu rakamlar daha da artarak gidecektir.

Onun için Şehir hastaneleri açılmaktadır.

Doktorun gerçek bir Hekim olarak hastasına yeterli zaman ayırabilmesinin tek şartı Doktor ve Hastane sayısını arttırmak asla değildir.

Hekimin hastasına ayırması gereken muayene süresi 15-20 dakika olmalı, bunun için de KORUYUCU HEKİMLİĞE önem vermeli hasta sayısını azaltmalıyız.

Aile hekimleri, sadece ilaç yazan bıkkın sağlık mensupları değil, gerçek anlamda Koruyucu Hekim olmalıdır.

25 bin Aile Hekimi motive edilir, hakları verilir, 25 bin Eczacı da Koruyucu Eczacı olursa Hastalıklar önlenir, Devletin sağlık bütçesi nefes alır, Hekim de hastasına gereken zamanı ayırarak mesleki tatmini yaşar.

90 milyarlık lüzumsuz sağlık harcamasına da gerek kalmaz.

Tabii bunları yapmaya global efendiler, Hastalık ve İlaç lobisi izin verirse.

Aklın yolunda buluşamazsak bu sağlık sistemi ile ölmeyiz, telef oluruz.

İnsanlarımızın da nasıl olsa benden pirim kesiliyor diye olur olmaz sıklıkta muayene olmaları, anormal ilaç yazdırmaları, nerede ise ayda bir tüm kan, idrar tetkikleri yaptırmaları, fırsatını bulursa MR, Tomografi, Röntgen gibi kansere davetiye çıkaran tetkik yaptırmanın kaynaklarımızı ve sağlığımızı tüketmek anlamına geldiğini anlaması gerekir.

Her yıl evlerimizden 5 milyarlık ilaç, açılmadan miyadları dolduğu için atılmaktadır.

Birbirine tavsiye ile ilaç kullanılması ötekini kesinlikle hasta yapmak anlamına gelir.

Kırılan testi nasıl su tutmazsa, sık hasta olan bir kişide asla sağlığını kazanamaz.

Aslında hastanede muayene sırasına girmenin HASTANE MİKROBU kaparak çok daha tehlikeli hastalıkların pençesine düşmemiz anlamına geldiğini anlayabilsek sağlığımızın kıymetini bileceğiz.

Devlet de vatandaşlarına bu kadar sağlık ve ilaç harcaması yapmak yerine her sabah düzenli yürüyenlere bedelsiz kahvaltı verse, spor yapmak isteyenlerin spor salonu aidatlarını ödese çok daha akıllılık etmiş olacağı gibi, bağışıklık sistemi gelişmiş, hastalıklardan korunmayı başarmış bireylerden meydana gelen sağlıklı bir toplum oluruz.

Doğal ve düzenli beslenmek, hareket, spor, kişisel, kitlesel hijyen, su ve gıda hijyeni bizi hastalıklardan koruyan çok basit uygulamalardır.

Örnekleri arttırmak mümkündür.

Ancak ne yazık ki bu zihniyette olan, Koruyucu, Önleyici Tıbbı savunan, Hastalık lobisinin inanılmaz tehdit ve baskılarına rağmen bu konuda yazan, konuşan Doktor ve Eczacı sayısı iki elin parmakları kadar bile değildir.

Duyarlı insanlarımızın ve aklını kullanan, Hipokrat yemini ve Deontolojiyi içselleştirmiş, halkın gerçek sağlık danışmanları olan Doktor ve Eczacılarımızın destekleri ile bu sayının çığ gibi artacağına inanıyoruz.

Hastalıklardan korunmak, tedavi etmeye göre çok daha KOLAY, EKONOMİK ve AKILCIDIR.

Sağlık şakaya gelmez,

Sağlığın keşkesi olmaz.

Bu sıcağa kar dayanmaz.